Skip links

Teknoloji İletişimi

Bir süredir bana sorulan; “yaptığın işi en iyi nasıl tanımlıyorsun?” sorusuna verdiğim cevap şu oluyor:

Teknoloji İletişimcisi

Teknoloji iletişimi ve teknoloji iletişimcisi terimlerini daha önce bir başkasından duyma olasılığınız oldukça düşük, zira 2018 Temmuz öncesine kadar benim de bahsettiğim terimler değildi. Teknolojinin dili olan İngilizce’de de henüz “technology communication” tabirini içeren bir yayına rastlamadım. Google’da arayınca tersten algılayıp “communication technology” içeriklerini sıralıyor. Oysa yakın gelecekte hep birlikte göreceğiz, her toplumun önemli ihtiyaçları arasında yer alacak bu. Ben, Ekim 2018 itibariyle LinkedIn’de de ünvan olarak bunu kullanıyorum.

Bir teknoloji iletişimcisi ne yapar, nasıl fayda yaratır gibi sorulara cevap olarak bu yazıyı yazmak istedim.

21. yüzyılda ama özellikle son 10 yılda gelişen teknolojilerin iş dünyası ve sosyal hayatlarımızda yarattığı değişim, takip edilmesi ve uyum sağlaması zor boyutlarda. Değişim bu çağa özgü değil, dünyamızda her zaman var oldu fakat, bundan önce bilimsel ve teknolojik ilerlemeyi temsil eden Moore eğrisi o kadar yavaş yükseliyordu ki, içinde yaşadığımız dünyanın bize farklı gözükmesi ve hissettirmesi için aradan belki de 200 yıl geçmesi gerekirdi. Örneğin; 12. yüzyılda yaşıyor olsaydınız, temel olarak yaşamınız 11. yüzyılda olduğundan çok da farklı olmayacaktı. Oysa günümüzde, hayatımız ve yaptığımız işler üzerinde tamamen dönüştürücü etkiye sahip yeni bir teknolojinin ortaya çıkması ortalama 6 yıl alıyor. Teknolojinin üstel büyüdüğü gerçeğini göz önüne alırsak, gelecekte bu süre giderek kısalacak. Burada sorulması gereken esas soru şu: Teknolojideki değişim, onu anlama kabiliyetimizi aştığında ne olacak?

Cevap vereyim: Elimizdeki teknoloji daha fazlasını gerçekleştirebilecek potansiyeldeyken, daha azıyla yetineceğiz. Çünkü, anlamadığımız bir teknolojiyi hayatımıza ya da yaptığımız işe entegre etmenin bir yolu yok.

Yeni Teknolojilerin Hakkını Verebilmek İçin Onları “Anlaşılabilir” Kılalım

Yeni teknolojilerin etkili ve yaygın kullanımı ancak toplumun her kesiminden kişinin teknolojiye adaptasyon gücünün yükseltilmesi ile mümkün. İster kurumsal bir şirkette üst düzey bir yönetici olun, ister işçi; ister bir devlet personeli olun, ister benim gibi iletişimci ve pazarlamacı… Teknoloji artık hepimizin yaptığı işin çok önemli bir parçası haline geldi. Fakat bu teknolojileri anlamak kolay değil.  Yeni teknolojilerin, özellikle teknik terimlere hakim olmayan kişiler tarafından anlaşılır hale getirilebilmesi için teknoloji ve iletişim disiplinlerinin güçlerini birleştirmesi gerekiyor.  Ne mutlu ki bu iki disiplini bir araya getirerek Türkiye’de “Teknoloji İletişimi” kavramını dile getiren ilk kişi oldum ve buna fazlasıyla destek buldum. O kadar ki 2019 bahar döneminde dünyada bir ilki gerçekleştirerek, Kadir Has Üniversitesi’nde “Teknoloji İletişimi” dersini açıyorum. Bu yeni alanda, ülkenin ilk teknoloji iletişimcilerini yetiştirecek olmak benim için ayrı bir gurur 🙂

Yakın zamanda faaliyete geçecek YouTube kanalımda, kimi zaman konuklarımla beraber yeni teknolojiler, bu teknolojilerin doğru anlatımı ve teknoloji iletişimi üzerine yayınlar da yapacağım.

Özetlemem gerekirse, teknolojinin daha iyi aktarılmasına yönelik yürütülecek “teknoloji iletişimi” çalışmalarının beş önemli başlıkta değerlendirilmesi gerektiğini görüyorum:

  • Teknolojiyi üreten veya pazarlayan şirketlerin, bunu kurumsal ve bireysel müşterilerine etkili şekilde aktarabilmek için yürüteceği aktiviteler.
  • Teknolojiyi kullanan kurumların, kendi çalışanlarına etkili şekilde aktarabilmek için yürüteceği aktiviteler.
  • IT, data scientist (veri bilimci) gibi teknik pozisyonlarda bulunan çalışanlar ile teknik bilgisi kısıtlı pozisyonlarda bulunan çalışanların (İK, pazarlama, satış, kurumsal iletişim) birlikte dahil oldukları projelerde ekiplerin birbirine uyum sağlaması ve dolayısıyla verimi arttırma üzerine yürütülecek aktiviteler.
  • Teknoloji alanında faaliyet yürüten girişimcilerin, potansiyel yatırımcılara ve potansiyel müşterilere aktarabilmek için yürüteceği aktiviteler.
  • Toplumun teknoloji okuryazarlığı seviyesini daha yukarıya çıkarmak isteyen devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının yürüteceği aktiviteler.

Ünlü bilim insanı Marie Curie’nin dediği gibi: “Hayatta hiçbir şey korkutucu değildir, yeter ki anlaşılabilir olsun. Artık daha az korkmak için daha fazla ve daha iyi anlama zamanı.”

Yakın gelecekte teknoloji iletişimcisi ünvanına sahip daha çok kişi ile tanışmak üzere…

Yorum yapın