Sosyal ağlar içinde iş dünyasına hitap eden bir platform olan LinkedIn hakkında detaylı bilgilere geçmeden önce, oldukça emin bir şekilde şunu söylemek istiyorum:
“LinkedIn hesabınız yoksa, dijital dünyada başkaları tarafından bulunamayabilirsiniz.”
Belki diğer sosyal medya kullanıcıları için LinkedIn platformu Facebook, Twitter gibi ağlar kadar ünlü ve popüler olmayabilir fakat dijital dünyada kesinlikle eşsiz bir yere sahip olduğunu belirtmek gerekir. LinkedIn, henüz Türkiye’de “çok fazla” yaygın olmasa da gün geçtikçe daha fazla kullanıcıya ulaşmakta olan bir platform. 24 Şubat 2014 itibariyle Türkiye’deki LinkedIn kullanıcı sayısı, socialbakers istatistiklerine göre 2.734.633 olarak verilmiş. Kullanıcılar bu mecra sayesinde tamamen profesyonel amaçlarla bir ilişki ağı kurabilmekteler. Daha da sade bir anlatımla LinkedIn; tamamıyla sektörel ve profesyonel araştırma ve bilgilerin paylaşıldığı, akademik makalelerin bulunduğu, iş hayatına yönelik bir dijital mecra. Bu platform etkin ve doğru kullanıldığı takdirde iş olanaklarınızı arttırmanıza ve çalıştığınız alan ile ilgili güncel haber ve bilgilere ulaşabilmenizi sağlar.
LinkedIn içinde bireysel kullanıcılar olduğu gibi, pek çok kurum ve şirket de bulunmaktadır. Bu kurumlar LinkedIn içinde aktif paylaşımlarda bulunarak iş dünyasında bilinirliklerini arttırmaya çalışabildikleri gibi, işe alım süreçlerinde doğru kişiye ulaşmak amacıyla da paylaşım yapabilmektedirler. Aynı şekilde bireysel kullanıcılar da kendi kişisel özgeçmişlerini ve yeteneklerini profillerinde paylaşarak iş dünyasında bulunmak istedikleri sektörleri ve kurumları hedef alabilmektedirler.
Bugün; Google, Yandex, Bing gibi bilinen büyük arama motorları interneti etkin kullanabilmemizde en büyük yardımcı araçlar olarak bilinmektedir. İnternette bulmak istediğimiz herhangi bir bilgiyi bu arama motorları sayesinde saniyeler içinde edinebiliyoruz. Arama motorlarının kullanıcılarına, ulaşmak istedikleri veriyi anlayarak sunabilmeleri ise bazı kriterlere bağlı olmaktadır. “Search Engine Optimization” bilinen kısaltmasıyla SEO çalışmaları, kişi ve kurumların bu arama motorlarında ilk sıralarda ve doğru kişiye ulaşabilmek için kullandıkları bir kurallar bütünüdür. Doğru SEO çalışmasıyla alınması ya da verilmesi istenen bilgi, hedef kitleye nokta atışı ile ulaştırılabilir. Son yıllarda ise SEO düzenlemelerine en büyük etkenlerden biri de geniş kullanıcı ağları ve bulundurdukları veri ile sosyal medya kanallarıdır. Bugün, eğer kişi ya da kurum sosyal medyada yoksa, internette bulunma olasılığının oldukça düşük olduğunu söylemek yanlış olmaz. LinkedIn, dijital dünyada bulunma olasılığınızı artıran en önemli sosyal medya kanallarından bir tanesidir.
LinkedIn’in neden bu kadar etkili olduğuna gelince;
tamamıyla profesyonel ve farklı sektörlerden oluşan dünya çapında 238 milyon kullanıcıya sahip bir platformdan bahsediyoruz.
Bu kullanıcıların ise yaklaşık %27’si her gün profillerini kontrol ediyor ve platforma giriş yapıyorlar ki bu 64 milyon kullanıcı demektir.
LinkedIn’de belli profesyonel amaçlarla kurulan grupların sayısı ise 1,5 milyon.
3 milyon şirket bu platformu etkin olarak kullanıyor.
Fortune 100 listesindeki büyük şirketlerin %88’i de işe alımlarını LinkedIn aracılığıyla yapmaktadır.
LinkedIn’de bireysel kullanıcıların eğitim seviyelerini, daha önceki iş tecrübelerini, yeteneklerini ve iş hayatındaki kariyerlerinde kendilerine yardımcı olabilecek her türlü özelliği profillerine ekleyebildiklerinden bahsetmiştim. Bu özellik o kadar önemli ki iyi ve dikkatlice hazırlanmış bir LinkedIn profili pek çok yeni iş imkanını kullanıcılarına sunabilir. Eklenebilen bu özelliklerin dışında “endorsement” yani “öneri, tavsiye” sistemi de müşterilerinizin ya da iş arkadaşlarınızın sizi belli konularda tavsiye etmelerine de olanak sağlıyor. LinkedIn üzerinde ne kadar fazla endorsement alırsanız, bağlantıda olduğunuz kişilerin ana sayfalarında ve olası aramalarda o kadar fazla görünürlük kazanabilirsiniz. Bu görünürlük ise şirketlerin LinkedIn üzerinde yaptıkları aramalarda ön plana çıkmanızda çok önemlidir.
Yukarıda bahsettiğim SEO (arama motoru optimizasyonu) kuralları, LinkedIn için de kendi özgü şekilde işler çünkü LinkedIn de kendi içinde bir arama motoru barındırır. LinkedIn üzerinde her gün, her dakika pek çok iş ilanı yayınlanmaktadır. Bu iş ilanları ise, bireysel kullanıcıların özelliklerine göre, belli algoritmalar ile kullanıcılara gösterilmektedir. Eğer kullanıcılar, ulaşmak istedikleri şirketler ile aynı dili kullanmayı başarırlarsa, diğer adaylardan bir kaç adım öne çıkacaklarını söylemek mümkün. Profile eklenen yetenekler, tavsiyeler ve hatta tanım cümleleriniz içinde kullandığınız belli ilgili anahtar kelimeler, sizin dijital dünyadaki profesyonel varlığınızı önemli ölçüde ön plana çıkaracaktır.
Bu kadar bilgi ve tavsiyeden sonra LinkedIn profilinizi güncellemek isterseniz, aşağıda yazacağım tavsiyeleri uygulayabilirsiniz.
1- LinkedIn’de Size Özel Bir URL Adresi (adres uzantısı) Edinin
Eğer daha önce LinkedIn’de sahip olduğunuz kişisel URL’e hiç bakmadıysanız, büyük ihtimalle şu anda bu adres belirsiz – saçma harf ve rakamlar ile dolu gözüküyordur. Fakat bu değiştirilebilir bir şey. LinkedIn içinde profil ayarlarınızdan, size ait olan adresi değiştirebilir ve daha profesyonel bir görünüm elde edebilirsiniz. Tamamen isminizin içinde geçeceği bir adres en işe yarayanı olacaktır. Eğer daha önce bir başkası tarafından alınmışsa da yine isminizi belli edecek şekilde düzenleyebilirsiniz. Bu şekilde hazırlanmış özel bir LinkedIn URL’i, yapılan internet aramalarında ön plana çıkmanızda da fayda sağlayacaktır. Örneğin benim kendime özgü LinkedIn adresi uzantım (URL) isimsoyad ile bitiyor: http://www.linkedin.com/in/sertacdoganay . Siz bu uzantıyı istediğiniz gibi karar verip değiştirebilirsiniz.
2- Profilinizde Kullanacağınız Anahtar Kelimeleri Belirleyin
Hangi sektörde çalışmak istediğinizi ve hatta bu sektör içinde hangi şirket bünyesinde olmak istediğinize karar verin. Ardından sektör ve şirket dahilinde kullanılan terimlerin ve anahtar kelimelerin bir listesini çıkarın. Bu kelimeleri kullanarak hazırlayacağınız profiliniz, LinkedIn içi aramalarda sizi ön plana çıkaracaktır.
3- Profesyonel Bir Profil Fotoğrafı Belirleyin
Her sosyal ağda olduğu gibi profil resimleri oldukça önemlidir. Profilinizi inceleyecek olan kişinin sizin hakkındaki ilk izlenimi, bu fotoğraf aracılığıyla edineceğini unutmamalısınız. Profil fotoğrafınızın tek renk ve basit bir arka plana sahip olmasına ve yüzünüzün net bir şekilde seçilebiliyor olmasına özen gösterin. Mutlaka takım elbiseli ve kravatlı olması gerekemez, yaptığınız işe uygun olması yeterlidir.
4- Paylaştığınız İçeriklerin Stratejisini İyi Belirleyin
Hem paylaşacağınız içerikleri (haberler, makaleler) hem de profiliniz içinde sizi tanımlayan cümlelerin stratejisini belirlemeniz çok önemli. Ne tür haberler paylaştığınız, sizin sektöre olan ilginizin ölçülmesinde faydalı olacaktır. İkinci maddede bahsettiğim anahtar kelime belirleme ve kullanımı size yardımcı olacaktır.
5- Profilinizi Eksik Bırakmayın
LinkedIn’in size profilinizde eksik kaldığını söylediği her alanı doldurmaya özen gösterin. Profilinizde eksikler ne kadar az olursa, aramalarda ön plana çıkma şansınız o kadar artar. Özellikle yeteneklerinizi anlattığınız kısımı özenli bir şekilde doldurmaya dikkat edin. Zamanınıza değecektir.
6- Çalışmalarınızı Paylaşın
LinkedIn profilinizde size ait olan video / sunum / yayın ve benzeri çalışmaları paylaşmanıza olanak sağlamaktadır. Bu özellik, sizin kendi yetenekleriniz hakkında yalnızca sözlü olarak değil, kanıt mahiyetinde görsel içerikler de sunabilmenize olanak tanır.
7- Grup Üyelikleri
LinkedIn içinde farklı sektörler ile ilgili pek çok grup bulunmaktadır. Bu gruplara katılarak, sektör odaklı profesyonellerle iletişime geçmeniz çok daha kolay olacaktır. Aslında bu özellik o kadar önemli ki iyi bir LinkedIn kullanıcısının mutlaka paylaşım gruplarına katılması gereklidir. Şirketlerin işe alımlarda grup üyelerini incelediklerini de unutmamak gerek.
8- Tavsiyeler
Şu an ya da daha önce beraber çalıştığınız, bir şekilde yeteneklerini takdir ettiğiniz kişiler hakkında tavsiye notları yazabilirsiniz. Hatta tanıdığınız kişilere, sizin hakkınızda tavsiye yazmalarını istemekten çekinmemelisiniz.
9- Etkileşime Girmekten Kaçınmayın
LinkedIn içindeki ağınızı genişletmeye özen gösterin. Gruplara dahil olun ve kendinizi dijital dünyada önemli bir kişilik haline getirin. Fakat tüm bu maddelerden faydalandıktan sonra hatta istediğiniz işe sahip olduktan sonra bile profilinizi boş bırakmamalısınız. Paylaşım, yorum ve beğenilerde bulunmanızın pek çok faydası var. Hem gelişiminiz ve farklı kişilerle yakın temas kurmak için önemli olacaktır hem de profilinizi üst sıralarda tutmanıza fayda sağlayacaktır. Unutmamak lazım, günümüzde bir kişiye verilebilecek en ucuz, en kolay ve hızlı hediye, paylaşımlarını beğenmektir. Daha değerlisi yapıcı yorumlar yapmak ve hatta beğendiğiniz iletileri kendi sayfanızda paylaşmaktır.
10- LinkedIn Profilinizi Paylaşın
LinkedIn profilinizi diğer sosyal medya mecralarında paylaşmanız, profilinizin görünürlüğünü artıracağı gibi diğer platformlar arasında yapacağınız senkronizasyon, daha pratik paylaşımlarda bulunmanızı da sağlayacaktır. Bunu elbette abartmadan yapın.
LinkedIn’in Sağlık Sektöründeki Yeri Nedir?
Öncelikle yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde 2 milyonun üzerinde sağlık çalışanının LinkedIn hesabı bulunduğunu söylemek gerekiyor. Özellikle günümüzde pek çok yeni gelişme ve dinamiklere sahip olan sağlık sektöründeki gelişmeleri takip edebilmek için LinkedIn en iyi araçlardan biri haline gelmiştir. LinkedIn yalnızca doktorların değil aynı zamanda pek çok büyük sağlık kuruluşunun da bulunduğu bir platformdur. Belli sağlık alanları ile ilgili açılmış olan gruplar, sağlık profesyonellerinin güncel kalmasına ve bilinirliklerini arttırmalarına yardımcı olacaktır.
LinkedIn Tüm Kullanıcılarına Blog Yayımlama İmkanı Sunuyor
Bu bölümü yazının son kısmına koymamın sebebi, gelişmenin henüz yeni duyurulmuş olmasıdır. Bugüne kadar LinkedIn’de yalnızca kanaat önderleri yani “Opinion Leader” dediğimiz kişiler uzun makaleler ve blog yazıları ile kendilerini ifade edebilme olanağına sahipti. Yeni bir gelişme ile LinkedIn bu özelliğin artık tüm kullanıcılar tarafından erişilebilir olduğunu duyurdu. Böylece kullanıcılar, profillerinde kendilerini tanımlayan kısa cümleler yerine, uzun ve detaylı yazıları kullanabilecekler. Bu haberle beraber LinkedIn’in içeriğe daha fazla önem veren bir sosyal medya platformu olmak istediğini söylemek yanlış olmaz.
15.09.2014 tarihli güncelleme: LinkedIn blog yayımlama özelliğini tüm kullanıcılarına açtı. Bu özelliğin detaylarını bu yazımdan öğrenebilirsiniz.
Elinize sağlık değerli bilgilerle dolu bir yazı olmuş, bu mecrayı kullanan herkesin dikkat etmesi gereken noktalar var.
Bu güzel paylaşımlarınız için teşekkür ederiz, başarılarınız daim olsun. Hoşça bakınız zatınıza..